Bana her şeyi benim yapacağımı söyleyince, içimden o halde sana ne gerek var demek geçti. Oysa coaching terapi değildi ki. Hayatım benim elimdeydi..hedefleri birlikte belirlediğimizde ve yol haritamın çizgi çizgi oluştuğunu gördükçe ona daha çok güvenmeye başladım. Güven dediğiniz olgunun sizde farkedilip yükselmesini sağlayan bir serüven koçluk. Çünkü size ayna tutan biri var. Aynada gördüğünüz kendinizsiniz. Koçunuz değil. Onun mahareti de o aynada size olanı göstermek ve gerisini ustaca size bırakmak. Benimki öyleydi gerçekten.
Aynada ilk kendimi görmemin ardından hayatımda uçuşan şeyleri bir bir istediğim yerlerine olabildiğince düzgün yerleştirmemde koçluk yaklaşıma ve koçuma borçlu olduğum çok zaman ve emek var. Bir profesyonel sizi dinliyor, anlıyor ve sizin istediğiniz yönde sizi motive ediyor. Herşey fotoğraf makinesinin ayarı gibi netleştikçe daha istekle hedefinize ulaşmak istiyorsunuz. Bunu yaşadığınızda da asla kaçırılmaması gereken bir kendine emek vermek ve yükselmek zamanı olarak hiç zaman kaybedilmeden yaşanması ve sürmesi gerektiğine inanıyorsunuz.
Şanslıyım koçlukla ve koçumla tanışmam benim hayatımın en özel tecrübeleri oldu.